Türkiye seçmeninin neredeyse yüzde onuyuz…Bilinçli doğa ve çevre koruyucusu, insani değerler ve hayvan hakları savunucusuyuz. Yeryüzünde yaşamın devamı için sahada aktif mücadele içindeyiz.
Bu misyonla siyasileri, bürokratları özel konumuz olan hayvan hakları konusunda defalarca bilgilendirdik, her türlü belgeyi kendilerine ilettik. Sokaklardan, hayvanat bahçelerine, yunus parklarına deney merkezlerine, yaban hayata kadar 30 ayrı alanda tüm tür hayvanlar üzerindeki zülmü bu zulümden elde edilen büyük rantı gözleri önüne serdik. Öyle ki sunumlarımız sırasında görsellere bakamayan gözlerini kapatan siyasiler gördük. Buna rağmen duyarsızlıklarının verdikleri sözlerden nasıl geri döndüklerinin zulmü ortadan kaldıracaklarına daha da ağırlaştırdıklarının ve daha da ağırlaştırmaya hazırlandıklarının tanığı olduk.
Bırakın mevcut kanunu düzeltmeyi kanunda yazılı olana bile karşı söylemlerle; üretilip, satılıp, sokağa atılan canları bir de toplama kamplarına, sürgüne, ölüme mahkum etmenin yolunu açtılar.
Biz TBMM komisyonlarında 1389 belediyenin bininde veteriner hekim, küçük tedavi ve kısırlaştırma merkezi kurun. Bir yılda sokak hayvanı nufusu kontrol altına alınır, ancak üretimi ve satışı tamamen yasaklayın yoksa cabalar boşa gider derken “aaa cins hayvan edinmek isteyenler nerden alacak o zaman ” diyen pet shop ve üretim çiftliklerine izin çıkaran sayın milletvekilleri ayda 40 bin cins kedi ve köpek terkediliyor,. Hele de şimdi ucube yasanızla tehlikeli ilan ettiğiniz ve kısa bir sürede gerçek dışı bir uygulama ile kayıt altına alınmasını kanun yaptığınız köpeklerin de binlercesinin terkedildiğini görmek şok etkisi yarattıysa bu sizin eseriniz. Daha da beteri geliyor yeni şoklara hazır olun terkedilen “tehikeliler”
şimdi kırda bayırda ormanda çiftleşecek ve “kırma tehlikeliler” diye yeni türler çıkacak ortaya bu da eserinizde zirve olacak…!
Hayvan hakları savunucularını ve zavallı hayvanları suçlu ilan edip durmayın ! Bizim sokaklarda, kafeslerde bir tek mağdur hayvan olmasın hepsinin bir yuvası olsun dediğimiz TBMM tutanaklarında bile var…
Siyasiler “her tür için zulmün sonlandırılmasını, sokakta popülasyon kontrolününü istemezler, yabanda kıyımı durdurmazlar…
Neden mi?
Bugün zulüm ile hayvanların sırtından kazananılan paranın cirosunun futbol endüstisinden bile fazla olduğu bir gerçek.
Biz TBMM de yasa çalışmaları sırasındayken biri gelip öbürü giden hayvan sırtından para kazanan lobiler ne ricalarda bulundular acaba…
Kanlı servetlerinin daha da büyümesi için üretim, esaret, satış, sergileme, işkence, silah, mama, ilaç ve daha onlarca yan gelirlerinin artması için hangi ricalarda bulundular…?
Onun için mi yukarıdan noktasına virgülüne dokunmadan kanunlaştıracaksınız diye komisyona gönderilen ucube yasayı kendi imzanıza, sözünüze bile sırtınızı dönerek kabul ettiniz? Daha da kıyamet kopmadı ucube yasanın bir de yönetmeliği yazılıyor şimdi, evde hayvan sayısına kısıtlama geliyor, bir kıyamet de ondan kopacak, bekleyin…
Biz hayvan hakları savunucuları da muhteşem eserlerinizin yarattığı olağanüstü yıkımı onarmak can kurtarmak için bir yandan çalışırken, bir yandan da her biri çok değerli ve bağımsız oylarımızı sayıyoruz.
İsteyen siyasi partiler bir önceki seçimlerde siyasi parti ayrımı olmaksızın kiminde küçük, kiminde büyük oy farklarıyla kaybettikleri illerin, ilçelerin yıllardan beri hayvan düşmanlığıyla ünlenmiş yöneticileri olduğunu kısa bir araştırmayla görebilirler.
